Antifouling boyalar, fouling organizmaların su altında kalan yüzeylerdeki istenmeyen etkileri ile mücadele etmek için uzun yıllardır kullanılan, etkinliği kanıtlanmış ve geniş bir pazara sahip yöntemlerden biridir. Geleneksel antifouling boyalar genellikle biyosit içermekte olup, bu biyositler su altında kontrollü bir şekilde çözünerek yüzeydeki organizmaların tutunmasını engellemeyi amaçlar. Ancak boya içeriğindeki biyositlerin yüksek konsantrasyonlarda deniz suyuna salınması, hedef olmayan deniz canlıları üzerinde toksik etkilere yol açabilmekte, sedimentte birikerek ekosistem dengesini bozabilmekte ve uzun vadede çevresel risk oluşturmaktadır. Bu çevresel kaygılar doğrultusunda, biyosit kullanımına yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası düzenlemeler geliştirilmiştir. Mevcut düzenlemelerden biri, antifouling boyalardan biyosidal ajanların risk karakterizasyon oranının (RCR) belirlenmesidir. ÖzellikleAvrupa Birliği’nde uygulanan Biyosidal Ürün Yönetmeliği (BPR, EU-528/2012) kapsamında, antifouling boyaların piyasaya sürülmeden önce çevresel risk değerlendirmesinden (ERA) geçirilmesini gerektiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, antifouling boyaların biyosit salım hızlarının doğru şekilde belirlenmesi büyük önem taşır. Boya numuneleri yapay deniz suyuna daldırılarak statik ve dinamik koşullar altında ISO 15181-1:2012 ve ISO 15181-6:2014 standartlarında tanımlanan salım testlerine tabi tutulur. Boya formülasyonundaki biyositlerin zaman içinde deniz suyuna geçişi bu testler aracılığıyla izlenir. Salınan biyositlerin konsantrasyonu genellikle çok düşük seviyelerde olduğundan, HPLC(Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi) analizi öncesinde analiti zenginleştirmek için katı faz ekstraksiyonu uygulanır. Sonrasında validasyon sürecitamamlanan metodolojik koşullar altında HPLC’de biyosidal ajanların konsantrasyonlarıölçülerek antifouling boya numunelerinden salınan biyositlerin salım hızı hesaplanır.
ERA çalışmalarında, boya yüzeyinden deniz suyu içerisine salınan biyositlerin deniz suyu içerisindeki konsantrasyonları salım oranları modellenerek bulunmaktadır. Modelleme aracı kullanılarak ilgili biyositin deniz suyu içerisindeki tahmini konsantrasyonları belirlenir. Bu konsantrasyon değerleri kullanılarak her bir biyosidal ajana yönelik Risk Karakterizasyon Oranları (RCR) elde edilir. RCR değerleri, ürünün çevresel açıdan kabul edilebilir olup olmadığını ortaya koyarak antifouling boyaların mevcut yönetmeliklere uygun şekilde geliştirilmesine olanak sağlar.